Önceki içtihadını sürdüren Dokuzuncu Senato, 13 Şubat 2007 (9 AZR 207/06) tarihli kararında, toplu sözleşmenin gerektirmesine rağmen, işverenin kısmi zamanlı emeklilik iş ilişkisinden iflas varlıklarını güvence altına alamamasının, bir GmbH’nin genel müdürü için otomatik olarak kişisel sorumluluk doğurmaz.
Bununla birlikte, bir GmbH’nin genel müdürü işverene varlıkların iflasa karşı güvence altına alındığını iddia ederse, bu onun StGB Madde 263 ile bağlantılı olarak Bölüm 823 Paragraf 2 BGB uyarınca tazminat ödeme yükümlülüğünü haklı gösterebilir. Bu durum, GmbH’nin genel müdürünün iflas koruması için düzenleme yaptığını iş konseyine gerçeğe aykırı bir şekilde bildirdiği durumlarda da geçerlidir. StGB Madde 263 Paragraf 1 uyarınca dolandırıcılık, bir çalışanın zararına olacak şekilde iş konseyinin aldatılması yoluyla da gerçekleştirilebilir. Dolandırıcılık söz konusu olduğunda aldatılan ile failin aynı olması gerekmez.
Aldatılan kişinin çalışana karşı malvarlığını koruma fonksiyonunun bulunması yeterlidir. Bu, işverenin iflas korumasına ilişkin kanıtı iş konseyine sunma zorunluluğu getiren bir iş sözleşmesinin sonucu olabilir. Bu durumda genel müdür, iflas durumunda kazandığı varlıkların (kısmi) kaybı nedeniyle çalışanın uğradığı zarardan şahsen sorumludur. Bu tür bir hasarın meydana gelmesi düzenli olarak beklenmelidir çünkü iflasın açılmasından önce biriken kredi, Bölüm 108 (2) InsO uyarınca yalnızca iflas talebiyle orantılı olarak ayarlanır.